İsmet Siverekli
Dış Örgüt (MHP)
...........................................................................................................................
Alparslan
Türkeşin Yahudi kökenli faşistlerle iyi ilişkisi vardı.
Türkeşin iyi ilişkilere sahip olduğu faşistlerden biri de,
Rusya Yahudisi Jirinovskidir. Rus milliyetçisi Jirinovskinin, SSCB
döneminde MOSSAD adına çalıştığı biliniyor.
1990da SSCBnin çözülmesinden sonra, Rusyada İsrail çıkarları
için çalışmaya devam etti. 1990dan sonra Orta Asya ve Balkanlarda
İsrail çıkarları için çalışma yürüten Türkeş,
MOSSAD aracılığıyla Jirinovski ile
tanışmıştı.
Türk
faşistlerinin Alman ülküdaşları ile tarihi ilişkileri var.
Bu ilişkiler, I. Dünya Savaşı yıllarına
dayanıyor. Alman faşistleri, Osmanlı paşalarından
Pantürkist Enver Paşa ile iyi ilişkileri vardı. Enver Paşa,
Nazilerin Kafkaslara açılabilmeleri için çok uğraş verdi.
Nazilerin Kafkaslar temsilciliğini yaptı. 4 Ağustos 1922
yılında Kızıl Ordu tarafından öldürülünce, Türkiye ile
ilişkileri kopan Alman faşistleri, kendi düşüncelerine
yakın bulduğu Enver Paşanın kardeşi Nuri Paşa
ile ilişki kurmaya çalıştılar. Bu ilişkiler,
Anadolu'daki Pantürkistlere askeri, siyasi ve ekonomik yardımın
kapılarını açtı. Zamanın Nazi Dışisleri
Bakanı Ribbentrop, Ankara'daki konsolosluğuna hitaben kaleme
aldığı A6154 numaralı mektup, bu ilişkilerin durumu
hakkında geniş bilgi sunuyordu. Ribbentrop mektupta, Türkiyedeki
yandaşlarının durumunun kötü olduğunu ve onlara maddi,
siyasi ve askeri yardım yapılmasının şart
olduğuna dikkat çekiyordu. Bu mektuptan sonra Naziler, Pantürkistler'e
yardımda kusur etmediler. Pantürkistler ise, Nazilerin bu
yardımlarına karşılık, İkinci Dünya
Savaşı yıllarında Türkiye'den Nazi ordusuna asker gönderdi
MHPnin 18 Nisan
1999 seçimlerinden ikinci parti olarak çıkıp 57. koalisyon hükümetine
girmesi, ülkücüler değişti mi sorusunu gündeme getirdi.
Değişim olgusu, çeşitli çevreler tarafından farklı
yorumlandı. Kimileri, ülkücülerin eski tas
olmadığını ve değiştiklerini iddia ediyordu.
Kimileri de onların değişmediğini ve gündeme getirilen
değişimin ülkücülerin aklanmasına yönelik bilinçli argumantlar
olduğunu savunuyordu.
Öte taraftan
değişti denilen ülkücüler ise değişmedikleri
kanısında. Devlet Bahçeli MHPnin Türkeşsiz ilk ve ikinci
kongresini, değişmeyeceğiz diyerek kazandı. Kongrede öze
dönüş sloganı atan Bahçeli MHPnin Türkeş sonrası lideri oldu.
Geri çağrılan ve MHP'de iktidar olan geleneğin redd-i miras yapması
da imkansız. Çünkü, Bahçeli ile yönetime gelen ekibin muhalefet döneminde
çıkarttığı yayın organları, özden sapma olarak
gördükleri değişime ve ülkücü geleneğin tasfiyesine tepki
ifade eden yazılarla dolu idi.
PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan,
uluslararası bir komplo ile Kenyanın Başkenti Nairobiden 15
Şubat 1999da yakalanarak Türkiyeye getirildi.
Bu süreçten önce MHP, yaygın ve saldırgan
milliyetçi gösterilerini organize etti. Kürt kurumlarına
saldırıldı. Kürt aydınları ve sıradan Kürt inasanı
linç edilmeye çalışıldı. İzmitte saldırıya
uğrayan Kürt kökenli emekli bir öğretmen dövülerek öldürüldü. Bu
gösteriler, Başbakan Ecevitin 15 Şubat 1999 tarihinde
televizyonların canlı yayınladığı bir basın
toplantısıyla Öcalanın yakalandığı açıklanmasından
sonra idam talebiyle devam etti. Türkiye adeta, insanların asalım
asalım diye bağırdığı vahşi batı
kasabalarından birine dönüştü.
MHP'yi asıl zorlayan şey, içine girilen kimlik
krizidir. Ülkücü hareket, kendisini var eden koşullarda meydana gelen
köklü değişim nedeniyle boşluğa düşmüş, yeni
koşullara uygun olurak kendisini ideolojik, politik ve örgütsel olarak
anlamlandıramamıştır. MHP önümüzdeki dönemde kimlik krizini
çözecek çok katlı hamleyi yapamaması halinde ise MHP'nin daha da
ufalanması kaçınılmazdır.
MHP, yeniden eski misyonuna mı dönecek, yoksa Avrupa
genelinde aşırı sağın takındığı
stratejiyi Türkiye özgülüne indirgiyerek yeniden yapılanmayı mı
seçecek?
MHPnin politik trendi, resmi ideolojinin iki baş
düşmanı olarak gösterilen Kürt hareketi ve radikal İslami
harekete endekslidir. Geçmişte devletin yedek gücü olma nedeniyle MHPye
verilen kısa zamanlı iktidar ortaklığı hediyesi,
gelecekte de Türkiyede siyasal zemininde yaşam bulabilecek mi?
Musanın Bozkurtları, gizli örgütlerin emirlerini yerine getirmeye
devam edecek mi? Tarih gösterecek.